Vergi Oranlarına Bile Zam Geldi!
Resmi Gazete'de yer alan kararnameye göre Türkiye, KDV oranlarını %18'den %20'ye ve %8'den %10'a çıkardı. Diğer öne çıkan kararlar;
Resmi Gazete'de yer alan kararnameye göre Türkiye, KDV oranlarını %18'den %20'ye ve %8'den %10'a çıkardı. Diğer öne çıkan kararlar;
· 2023 yılında uygulanan harçlar %50 oranında artırılmıştır.
· Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) %10'dan %15'e çıkarıldı.
· Şans oyunlarının vergileri de artırıldı.
· Yolcuyla birlikte getirilen telefon izin ücreti 6 bin 91 liradan 20 bin liraya çıkarıldı.
· Borsaya kote şirketlerin temettü ödemeleri için stopaj vergisi %10'dan sıfıra indirildi.
Türkiye yıllara göre bütçe açığı / GSYH… Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dinamik Yatırım
Vergi artışları ve düzenlemeler gelmeye başladı. Bütçede uzun zamandır gördüğümüz bozulma bu tür vergi artışlarını beklentilerini ortaya koymaktaydı. Dolayısıyla artan bütçe açığı bu gibi düzenlemelerin devamını da getirebilir. Bu gibi düzenlemeleri deprem, seçime yönelik vaatler ve enflasyonun kamu harcama yüküne etkisi nedeniyle artan mali açığın makroekonomik sonuçları olarak görmek gerekir. Bütçe dengesini takviye etmek ve mali disiplini sağlamak için bütçe harcamaları tarafında da ciddi tasarrufa ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
Vergi artışlarının çoğu doğrudan gelirden alınan vergilere değil, dolaylı vergiler tarafına yoğunlaşmıştır, ki bu doğrudan fiyat artışlarına yol açacaktır. Enflasyon ve enflasyon beklentileri hala çok güçlüdür ve kur, ücret, benzin zammı, hammadde fiyat artışı gibi maliyet kalemlerinin yanında vergi artışı da önemli bir ek olacaktır. Bu maliyetlerin geçişkenliği çok yüksek, özellikle de bu gibi enflasyonist ortamlarda maliyet – fiyat geçişkenliği çok artıyor. Enflasyon beklentileri çıpalanamadığında bu bir sarmal oluşturuyor ve devam eden talebin de enflasyona güçlü bir katkı yapmasına neden oluyor. Bu durum, enflasyon risklerini ciddi şekilde yukarı bükmektedir.
TCMB açısından bakacak olursak; enflasyonla mücadelenin en önemli bacağı da para politikasıdır. Normal şartlar altında para politikasının dönüşü önemli ve olumlu bir adımdır. Ancak KDV, ÖTV gibi artışlar, ücret, kur gibi etkenlerin hepsi fiyat dengeleri için olumsuz ve riskli. Enflasyon konusunda bütün maliyet unsurlarının kontrol alırında kalması gerekli ve kur burada en önemli bileşendir. Mali taraftaki yeni etkenler çok taraflı enflasyon boyutunu da beraberinde getirdiğinden şu andaki piyasaları takip eden kademeli geçiş görece “güvercin” kalabilir. Burada daha ciddi bir proaktiflik ve önden yüklemeli para politikası sıkılaştırması gerekebilir.